Gazze'deki Siyonist rejim saldırılarında sivillerin hedef alınması ve bunun sonucunda yaşanan can kayıpları, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırmaya devam ediyor. Son olarak, Han Yunus kentindeki Nasser Hastanesi'nde görev yapan Doktor Alaa el-Naccar'ın evinin siyonist rejim hava saldırısında vurulması ve bu saldırıda 10 çocuğundan 9'unun hayatını kaybetmesi, siyonist vahşetin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.

Dr. Alaa el-Naccar'ın eşi, O’nu hastaneye bıraktıktan dakikalar sonra eve döndüğünde saldırının gerçekleştiği belirtiliyor. Saldırıda çocuklar kömürleşmiş, başları kopmuş ve parçalanmış halde hastaneye getirildi. En büyük çocuğun 12 yaşında olduğu bilgisi paylaşıldı. Ne yazık ki Dr. Alaa'nın ağır yaralı kurtulan eşi Hamdi de bugün hayatını kaybetti.

Bu olay, Gazze'deki siyonist saldırıların siviller üzerindeki yıkıcı etkisini acı bir şekilde gösteriyor. Bir doktorun, kendi çocuklarını kaybetmesine rağmen hastanede görevine devam etmek zorunda kalması, bölgedeki insani krizin derinliğini vurguluyor.

Uluslararası insani hukuk, eşitler arası savaşın taraflarına dahi yalnızca askeri hedefleri hedef alma izni verirken ABD ve küresel şer ekseninin tamamının desteğini arkasına almış siyonist rejimin barbarlığını ne ile açıklamaktadır, bunu anlamak mümkün değildir.  Altta yatan bir haçlı arkaplanını aratacak bir siyonist  vahşet alıp başını gitmekte ancak buna engel olacak sadra şifa bir umut ufukta bile görünmemektedir.

Güya sivil hedeflerin ve sivil yaşamların hedef alınması kesinlikle yasaktır. Bu tür saldırılar, uluslararası hukuk uzmanları ve insan hakları örgütleri tarafından "savaş suçu" olarak nitelendirilmektedir. Gazze'deki sivil kayıpların yüksekliği ve sivil altyapının tahrip edilmesi, bu tartışmaları daha da alevlendirmektedir. Birleşmiş Milletler raporları ve Uluslararası Adalet Divanı'na yapılan başvurular, siyonist rejimin eylemlerinin soykırım sözleşmesini kat kat ihlal ettiğini ıspatlamış durumdadır.

Prof. Dr. Doğan: Mardin’de geçen yıla göre yağışlarda dört kat azalma görüldü
Prof. Dr. Doğan: Mardin’de geçen yıla göre yağışlarda dört kat azalma görüldü
İçeriği Görüntüle

Gazze'deki siyonist saldırılarında ölü sayısı 53 bini aşmış durumda ve yaklaşık 13 bin kişinin kayıp olduğu tahmin ediliyor. Bu kayıpların büyük çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Enkaz altında kalanların sayısının da çok yüksek olduğu belirtiliyor.

Birçok ülke ve uluslararası kuruluş, Gazze'deki sivil kayıplardan derin endişe duyduğunu belirtiyor. ABD gibi bazı ülkeler, siyonist rejimin "meşru müdafaa" hakkı olduğunu savunsa da sivil kayıpların artmasıyla bu konudaki diplomatik desteklerin zayıfladığı gözlemleniyor.

Dr. Alaa el-Naccar'ın çocuklarının hayatını kaybetmesi gibi trajediler, Gazze'deki siyonist barbarlığın, insan yaşamına ve onuruna yönelik derin bir tehdit oluşturduğunu açıkça göstermektedir. Bu tür olaylar, uluslararası hukukun savaşta sivillerin korunması ilkesinin ne kadar kırılgan olduğunu ve bu ilkenin ihlal edildiğinde ortaya çıkan korkunç sonuçları hatırlatmaktadır.

Bu olay, uluslararası toplumu, Gazze'deki sivillerin korunması ve uluslararası hukukun ihlallerinin soruşturulması konusunda daha kararlı adımlar atmaya çağıran güçlü bir insani çığlıktır. Sivil kayıpların önüne geçilmesi ve savaş suçlarının uluslararası adalet önünde hesap vermesi, siyonist vahşetin dizginlenmesi için hayati önem taşımakla beraber İslam ülkelerinin ve satılmış Arap rejimlerinin duyarsızlığı ayrıca üzerinde durulması gereken bir vakadır. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA