Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) çatısı altında faaliyet gösteren Boykot Çalışma Grubu, işgalci siyonistlerin sivil halka yönelik saldırılarına karşı boykotun etkili bir tepki aracı olduğuna dikkat çekiyor.

İlke Haber Ajansı (İLKHA) muhabirine konuşan ANFİDAP Boykot Çalışma Grup Başkanı Semi Okumuş, özellikle teknoloji ve siber güvenlik alanında işgalci siyonist bağlantılı firmaların tercih edilmesinin ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade ederek, bu ürünler yerine yerli ve milli alternatiflerin kullanılmasına yönelik farkındalık çalışmalarını anlattı. Okumuş, sosyal medya ve gençlere yönelik düzenledikleri yarışmalarla boykot bilincini diri tutmaya çalıştıklarını söyledi.

"ANFİDAP Boykot Çalışma Grubunu oluşturduk"

Ankara Filistin Dayanışma Platformu hakkında bilgi veren Okumuş "ANFİDAP yaklaşık 35 yerel ve ulusal sivil toplum kuruluşunun bir araya gelmesiyle oluşturulmuş bir yapıdır. Bu yapı, 7 Ekim 2023'ten beri yüzlerce etkinlik ve eylem gerçekleştirmiştir. Bu eylemler arasında, yüz binlerce kişinin katıldığı büyük çaplı organizasyonlar da yer almaktadır. Bu eylemleri düzenlerken boykot meselesi de sürekli gündemimizde oldu. Çeşitli kurumlarımız bireysel düzlemde çeşitli boykot çalışmaları yürütüyor; ancak bu çalışmaların koordinasyonuna ihtiyaç vardı. Bu ihtiyacı karşılamak adına, Ankara Filistin Dayanışma Platformu bünyesinde 'ANFİDAP Boykot Çalışma Grubu'nu oluşturduk. Bu grupta, boykot konusunda ilgili arkadaşlarımızla meseleyi koordine etmeye çalışıyoruz." dedi.

"Boykot, toplumun tüm kesimlerinin bireysel düzeyde verebileceği tepkinin en etkili yollarından biridir"

Okumuş "Filistin’deki hadiseler karşısında hepimiz bir şeyler yapmak istiyoruz fakat yapabileceklerimiz sınırlı kalabiliyor. Boykot, toplumun tüm kesimlerinin bireysel düzeyde verebileceği tepkinin en etkili yollarından biridir. Peki, boykota neden ihtiyaç duyuyoruz? Sonuçta israil, tüm uluslararası kurum ve kuralları göz ardı ederek, bütün dünyanın gözü önünde korkunç bir katliam gerçekleştiriyor. Bu süreçte, uluslararası kuruluşlar ve dünya çapında faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerin aktardığı paralar sayesinde bu katliamları sürdürebiliyor. Bu şirketlerin bazıları isteyerek, bazıları ise zorunluluktan siyonist çevrelerin dünya genelindeki etkisinden çekinerek israile destek veriyor. Dünyanın vicdan sahibi insanları, belli derecelerde israile kaynak aktaran firmaları tespit ederek bu firmalar üzerinden israil üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Bizim de çabamız bu yöndedir." ifadelerine yer verdi.

"Biz, ANFİDAP Boykot Çalışma Grubu olarak özellikle teknoloji alanına odaklandık"

Boykot ile ilgili önemli bilgiler veren Okumuş, açıklamasının devamında şunları söyledi "Toplumun çok geniş kesiminde boykot denince genellikle deterjan, çeşitli tüketim ürünleri akla geliyor. Ancak stratejik açıdan bakıldığında, özellikle teknoloji alanında ciddi bir bağımlılığımız söz konusu. Oysa bu alanlarda ülke olarak ciddi alternatifler üretmiş durumdayız. Buna rağmen uluslararası firmalar, yerli firmaları çeşitli yöntemlerle baskı altına alarak sektörde hâkimiyet kuruyor. Elde ettikleri gelirleri ise israilin katliamlarına aktarıyorlar. Bu nedenle biz, ANFİDAP Boykot Çalışma Grubu olarak özellikle teknoloji alanına odaklandık. Örneğin siber güvenlik tarafında, birçok kamu kurumunun israil vatandaşları orada orduda görev almış insanların kurduğu firmaların ürünlerini kullandığını gözlemledik. Bu konuda başta Siber Güvenlik Kümelenmesi olmak üzere devletimizin ilgili kurumlarıyla görüşmeler yaptık. Bu alanda kurumlar nezdinde bir kısım kamu diplomasisini yürüterek farkındalık oluşturarak israil ürünlerinin azaltma, yerine yerli ve milli ürünlerin kullanıma konusunda çaba ve gayretlerimiz oldu. OSTİM Teknik Üniversitesi ile ortaklaşa düzenlediğimiz 'Teknolojik Boykot' paneliyle bu alandaki farkındalığı artırmaya çalıştık."

"Boykot farkındalığı artıyor, uluslararası şirketler zarar görüyor"

Bu tarz boykot çalışmaları toplumda ne düzeyde olduğuyla ilgili de Okumuş "Zaman zaman moral bozmak isteyenler 'Her şeyimiz onlara bağlı, boykotun etkisi olmaz' diyor. Kesinlikle böyle düşünmüyoruz. Ülke olarak daha yüksek oranlarda boykot bekleriz ama bütün dünya nezdinde bu anlamda toplumumuzda boykot farkındalığı yüzde 20-30 civarındadır. İnsanlar buna göre hareket ediyorlar. Bu oran bile uluslararası firmalar için ciddi zararlara yol açmaktadır. Elbette bu zararları sayısal olarak doğrudan tespit etmek zor, çünkü bu firmaların birçoğu tüm Orta Doğu’ya hitap ediyor. Türkiye’ye özel rakamları bir şekilde gizliyorlar. Bu rakamları tespit etmek zor. Tüm Orta Doğu'da bu anlamda bizimkisi kadar farkındalık yok. Bizdeki bu farkındalık sayesinde bu firmalar ciddi zararlara uğruyorlar. Ciddi bir şekilde kârları düşüyor. Stok biriktirmek ve bu stoklarını eritmek için ciddi kampanyalar düzenlemek zorunda kalıyor. Bu boykot mevzuları olmasaydı çok daha yüksek fiyatlara satıp çok daha ciddi kârlar elde edecekken bu, boykot vesilesiyle yerli ürünlere göre daha düşük fiyatlara satmak durumunda kalıyorlar. Bu da israil ile ilişkilerini gözden geçirme yönünde bir baskı oluşturuyor. Bu yüzden bunların her hâl ve takdirde çok etkili ve değerli olduğunu düşünüyoruz." şeklinde belirtti.

Boykot katılımında yüzde 30’lara varan farkındalık umut veriyor

Okumuş "Boykota katılım konusunda ise gönül ister ki toplumumuzun yüzde 100’ü buna katılım sağlasın. Bunu ne yazık ki sağlayamıyoruz. Beklentiyi yüzde 100'e kadar yüksek tutmak moralleri bozabilir, buna gerek yok. Gerçekten de toplumun yüzde 20’sinin, yüzde 30’unun yani bu aralıklarda rakamlar çıkıyor, b

YKS öğrencilerine kritik uyarılar: Disiplin, devamlılık ve sınav modu başarıyı getirir
YKS öğrencilerine kritik uyarılar: Disiplin, devamlılık ve sınav modu başarıyı getirir
İçeriği Görüntüle

una katılıyor olması bile çok ciddi bir orandır. Dediğim gibi, o alana yakın başka birçok ülkede ne yazık ki bu anlamda bizdeki kadar ciddi bir farkındalık yok. Bizde, Pakistan’da, Malezya’da, Endonezya’da ve gibi ülkelerde daha yoğun bir farkındalık var. İşte bizim de içinde olduğumuz sivil toplum kuruluşlarının ve bu anlamda bilimsel çalışmalar yapan arkadaşlarımızın gayretleri sayesinde kampanya canlı tutulabiliyor. Katılım oranları düşmüyor, tam tersine artıyor. Bu artışı görüp sevinmeli ve buradan güç alarak çabalarımızı daha da artırmalıyız." dedi.

Sosyal medya ve eğitim yoluyla boykot bilinci güçleniyor

Son olarak Okumuş  "Sosyal medya, günümüzde başta gençlerimiz olmak üzere toplumumuzun önemli bir kesimi için temel bir bilgi kaynağı hâline geldi. İnsanlar günlük hal ve tavırlarını sosyal medya üzerinden yapılan yönlendirmelere göre şekillendirebiliyor. Bu yüzden, kampanyaların sosyal medya üzerinden yürütülmesini ve görünür kılınmasını çok değerli buluyoruz. Bu çerçevede, ANFİDAP Boykot Çalışma Grubu olarak tüm sosyal medya mecralarında varız. Her birinde hesaplarımızı açtık; içerikler üretiyor, çeşitli çalışmalar yapıyor ve bunları orada paylaşıyoruz. En son yaptığımız çalışma, özellikle gençlerimiz ve çocuklarımızda bu farkındalığı oluşturmak için ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde düzenlediğimiz 'Duyarlı Tüketim Boykot' konulu yarışmamızı yaptık. Bugün yarışmamızın son günü. İnşallah birkaç hafta sonra sonuçlarını açıklayıp, çocuklarımızla beraber yapacağımız bir programımızda dereceye girenlerin ödüllerini dağıtıyor olacağız. Bu ve benzeri etkinliklerle, boykot konusundaki farkındalığı güçlü ve canlı tutmaya çalışıyoruz." diye konuştu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA