Geçtiğimiz şubat ayında işgal zindanlarından serbest bırakılana ve Mısır'a sürgün edilen Bergusi, dünya kamuoyunun bu acıya kayıtsız kaldığını, buna karşılık işgalci siyonist askerlerinin esaret durumlarının uluslararası alanda büyük ilgiyle karşılandığını söyledi.
Bergusi, yaptığı yazılı açıklamada, işgalci siyonist esirlerine gösterilen aşırı ilgiyi; Arap ülkelerinde resmi törenlerle karşılanmalarını, dünya liderleriyle görüşmelerini hatırlatarak, buna karşılık Gazze’deki soykırımın kurbanı olan şehitlerin, yaralıların ve esirlerin ailelerinin tamamen görmezden gelindiğini ifade etti.
İşgal zindanlarının “diriler kabrine” dönüştüğünü dile getiren Bergusi, burada her gün sistematik işkencenin, yavaş ölümlerin ve insan onurunun ağır ihlallerinin yaşandığını söyledi. Bergusi, yaşananları tarihin en karanlık dönemlerindeki Engizisyon mahkemelerine benzeterek, uluslararası toplumun sessizliğini “utanç verici” olarak nitelendirdi.
Bergusi, acilen uluslararası bir girişim başlatılarak zindanlardaki hak ihlallerinin ifşa edilmesi ve işgalin esirlere yönelik politikalarının açığa çıkarılması gerektiğini vurguladı. Ayrıca uluslararası toplumu bu suçlara sessiz kalmakla suçlayarak, bundan tamamen sorumlu olduklarını kaydetti.
Nail Bergusi, 19 Şubat 2025’te HAMAS ile işgal arasında varılan ateşkes anlaşmasının ilk aşaması kapsamında özgürlüğüne kavuştu. Ancak işgal yönetimi, Gazze’de 7 Ekim 2023’ten bu yana süren soykırımı sona erdirmeyi öngören ikinci aşamayı uygulamayı reddetti.
67 yaşındaki Bergusi, işgal zindanlarında yaklaşık 45 yıl geçirmesiyle Filistinliler arasında özel bir sembol haline geldi. Filistin Esirler Kurumu’na göre bu süre, bir Filistinlinin geçirdiği en uzun hapis olarak kayıtlara geçti. Bu nedenle Bergusi, “Filistinli esirlerin önderi” olarak anılıyor. (İLKHA)