Fatih'te bir otelde gerçekleştirilen toplantıya, gemide bulunan ve Özgürlük Filosu Koalisyonu Türkiye Temsilcisi Beheşti İsmail Songür de hazır bulundu.

Yeryüzü Avukatları, Özgür Der ve MAZLUMDER tarafından da desteklenen basın toplantısında konuşan Mavi Marmara Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, 12 ülke ile birlikte uzun yıllardır Gazze'deki ablukanın son bulması ve bölge ülkeler üzerinden yardımların hızlıca ulaştırılması adına bir çalışma içerisinde olduklarını söyledi.

Beheşti İsmail Songür

"Soykırımın yaşandığı bir yerde risk almak zorundasınız"

1948'den bu yana bölgede sadece kan, barut ve gözyaşı politikası güden işgalcilerin neredeyse bir hafta olaysız bir zaman geçirdiğine şahit olmadıklarını belirten Songür, "İsrail, tüm dünyanın gözü önünde yaşlı, çocuk, sivil demeden insanları katletti. Aynı zamanda bu sivilleri açlığa maruz bırakarak bölgede büyük bir soykırım yaptığına şahit olduk. Özellikle 12 ülke ile yaptığımız görüşmeler neticesinde, ülkelerden, siyasi liderlerden ya da devletlerarası siyasi oluşumlardan çok bir şey beklemememiz gerektiğini fark ettik. Bu süreçte, Bileşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı ya da Akdeniz havzasındaki tüm ülkelerle bir takım görüşmeler gerçekleştirerek her defasında bölgede bir soykırım yaşandığını ifade ettik. İnsanlar açlıktan ölüyor. Böyle bir dönemde popülizmin, siyasetin, ticaretin ya da uluslararası sözleşmelerin pek bir önemi kalmaz. Soykırımın yaşandığı bir yerde risk almak zorundasınız. Ülkeler için bu risk, ticaretini durdurmak, limanlarını kapatmak, tüm siyasi ilişkileri durdurmaktır. Halklar bazında bu risk, devletlere baskı kurmaktır." dedi.

"Bu sivil öfkeyi Akdeniz'e indirmeden katliamın duracağına inanmıyoruz"

Uzun uğraşlar sonucundan Vicdan Gemisi'ni hazırladıklarını ve bu süreçte tek taleplerinin Gazze'ye giden yolların açılması olduğunu söyleyen Songür, "İsraili iyi tanıyoruz. İsrail, 7 Ekim sonrasında özellikle Gazze içerisindeki yabancıları boşalttıktan sonra katliamlarını arttırdı. İsrail, Sina Çölü'nden Ürdün sınırına kadar tüm bölgeden emin olduktan sonra katliamlarını arttırdı. Burada bizim iddiamız, dünyanın her yanından bir araya gelen sivil öfkenin israilin sınırlarına kadar inmesiydi. Bu sivil öfkeyi Akdeniz'e indirmeden katliamın duracağına inanmıyoruz." diye konuştu.

Vicdan Gemisi vurulmadan önce internet erişiminin kesildiğini, elektriğin kesildiğini, bölgeye yapılan acil yardım çağrılarının ardından sinyallerinin de kesildiğini vurgulayan Songür, geminin vurulduğunu ve yangın çıktığını bildirdikten sonra bir başka frekansın devreye girerek durumun böyle olmadığını söylediğini ve acil yardım çağrısının iptal edildiğini ifade etti.

Diyarbakır'da ulaşıma yüzde 30 zam Diyarbakır'da ulaşıma yüzde 30 zam

Aynı saatlerde Tel Aviv üzerinden hareket eden bir askeri uçağın Malta üzerinde alçak uçuş gerçekleştirdiğini, şüpheli bir şekilde Vicdan Gemisi üzerinde hareket ettiğini hatırlatan Songür, sivillerde bulunmayan askeri bir hızlı botun da gemiye yakın bir yerde demir attığını, ardından da sinyalini kapatarak ortadan kaybolduğunu söyledi.

"İsrail artık tüm dünya barışı için bir tehdittir"

Songür, "Bu saldırı, Amerika'nın desteği, israilin eliyle yapılmış bir saldırıdır. Buradaki asıl mesele; Filistin'in sınırlarına 2 bin kilometre uzakta, Avrupa'nın göbeğinde yaşandı. Yani artık israil terörü, Filistin'in bir meselesi değil Avrupa'nın da bir meselesidir. Avrupa limanlarındaki hiçbir gemi artık güvende değildir. İnsanların sivil olarak hareket ettirdikleri yatların hiçbiri artık güvende değildir. Özellikle insanların şunu bilmesi gerekir. İsrail sınırlarınıza kadar gelip operasyon yapıyor. Burada Türkiye'ye de bir mesaj var. Türkiye'nin Akdeniz'de egemenlik hakkı var. israil bu hakkı çiğneyerek Avrupa'nın ortasında bir operasyon yapıyor. Bu şu demek oluyor. İsrail artık tüm dünya barışı için bir tehdittir." şeklinde konuştu.

Hüseyin Dişli

Gemide yaşanan sürecin uluslararası alanda bağımsız bir şekilde yürütülmesi çağrısı

Yapılan saldırı sonrasında uluslararası alanda yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi veren Özgürlük Filosu Koalisyonu Hukuki Danışmanı Avukat Hüseyin Dişli, "Kriz olur olmaz derhal gerekli iletişimleri sağlayarak bir projeksiyon oluşturduk. Bu projeksiyona göre gemide tarafsız ve bağımsız gözlemciler tarafından gerekli incelemelerin yürütülmesi çağrısında bulunduk. Bu konuda gerekli işbirliğini görmedik. Malta makamları iddia ettiklerinin aksine bir işbirliği yapmadılar. Ta ki 2 gün önce başbakanlarının yaptığı açıklamaya kadar. Bu da bizim ve dünya kamuoyundaki Filistin dostlarının baskıları neticesinde oldu. Dün Birleşmiş Milletlerin çeşitli birimlerine ve Avrupa parlamentosuna açık bir çağrı yaptık. Bugün Avrupa parlamenterlerinden birkaçı Malta'ya inerek gözlemlere dahil olacaklar. Burada uluslararası bir gözlem misyonu oluşturmak ve bu sürecin tamamen tarafsız bir şekilde yürütülmesini istiyoruz." dedi.

Ekrem Kubilay Karadeniz

Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu adına basın açıklamasını okuyan Ekrem Kubilay Karadeniz, dünya devletlerinin yaşananlar karşısında üç maymunu oynadığını, uluslararası örgütlerin gözlerini ve kulaklarını kapatarak kurban eti gibi poşetlerde taşınan çocuk cesetlerini izlemeye devam ettiklerini ifade etti.

Yaşanan vahşet karşısında insanlık vicdanının uyandığını ve Gazze'deki soykırımı durdurmak için ortak bir akıl geliştirdiğini aktaran Karadeniz, bu uyanışa karşı devletlerin yapabileceği tek şey olan soykırımı durdurmaları gerektiğini söyledi.

Sivil insanların sesi olan "Özgürlük Filosu" 16 kez yola çıktı

İşgalcilerin Gazze'yi her anlamda abluka altına aldığını, temel yaşam malzemelerin dahi içeri alınmadığını kaydeden Karadeniz, "Birleşmiş Milletler raporlarına göre, Gazze'de açlık seviyesi, kıtlık sınırını aşmış, çocuklar ve yaşlılar, yiyecek ve ilaç yokluğu nedeniyle yaşamlarını yitirmektedir. Bütün bunlar, açlıkla imha suçu olarak tanımlanmakta ve insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilmektedir Dünya devletleri ve uluslararası örgütlerin sessizliği ve eylemsizliği, bu soykırımın giderek büyümesine sebep olmuş, geldiğimiz süreçte soykırımı durdurmaktan ziyade, ne yazık ki kınama metinleri yayınlamanın ötesine geçilememiştir.

Hal böyleyken, sivil vicdanın sesi olmak amacıyla Avrupa'dan, Türkiye'den, Asya'dan ve birçok farklı bölgeden bir araya gelen aktivistler, ablukayı kırmak için Özgürlük Filosu Koalisyonunu kurdu. 2006 yılından beri Gazze'deki insanlık dışı ablukayı kırma misyonuyla filolar düzenleyen Özgürlük Filosu Koalisyonu farklı zamanlarda 16 kez insani aktivizm operasyonu düzenledi. Mavi Marmara Gemisi de bu misyonun bir parçasıyken, bundan 5 gün önce İşgalci İsrail'in Malta açıklarında iki drone ile saldırdığı Vicdan Gemisi de bu misyonun bir parçasıydı." diye konuştu.

"Gazze'deki abluka kırılana kadar filolar yola çıkmaya devam edecek"

Dünyanın vicdanlı insanlarının bir araya gelerek insanlık dışı ablukayı kırmak için yola çıkardıkları Özgürlük Filosu Koalisyonu'nun Gazze'ye ulaşmaması için işgal rejimi tarafından tüm ülkelere baskı yapıldığını belirten Karadeniz, "İşgalci israilin kendi kıyılarından iki bin kilometre uzaklıktaki gemiye gerçekleştirdiği bu hain saldırı, bir kez daha bu işgalci çetenin tüm dünya için bir tehdit olduğunu gözler önüne sermiştir. Gazze'nin üzerine tonlarca bombalar yağarken, Özgürlük Filosu Koalisyonu iki drone ile yapılan alçakça saldırıdan dolayı misyonundan vazgeçmeyecek, Gazze'deki abluka kırılana dek filolar çıkarmaya devam edecektir." şeklinde konuştu.

Rıdvan Kaya

Düzenlenen basın toplantısında ayrıca Özgür Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Ali Öner de birer konuşma yaparak yaşanan saldırıya tepki gösterdi. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA