Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Genel Başkan Ali Yalçın, 2012 yılından bu yana kamu görevlilerine yönelik uygulanan koruyucu giyim yardımı kazanımının, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından “tasarruf tedbirleri” gerekçesiyle engellenmeye çalışıldığını ifade etti.
Sayıştay denetimleriyle bazı kurumlarda kamu görevlilerine zimmet ve faiz uygulanmasının mağduriyetleri artırdığını vurgulayan Yalçın, “Toplu sözleşmeye taraf olan iradeyi yok sayan bu tutum kabul edilemez. Meclis kapanmadan düzenleme yapılmalı ve kazanımlarımıza sahip çıkılmalıdır.” dedi.
Koruyucu Giyim Yardımı kazanımına yönelik engellemelere sert tepki gösteren Yalçın, kamu bürokrasisinin 8. Dönem Toplu Sözleşme öncesinde hâlâ bu kazanımı anlamakta zorlandığını ve uygulanması noktasında direnç gösterdiğini söyledi.
Yalçın, açıklamasında, “Hazine ve Maliye Bakanlığı, hükümlerimizi engellemek için ortaya koyduğu çabayı çözüm yöntemi bulmak için harcasaydı, eminim bugüne kadar devam eden birçok sorun çözüme kavuşmuş olurdu,” diyerek sorunun sistematik bir engelleme sürecine dönüştüğünü vurguladı.
Koruyucu giyim kazanımının önce toplu sözleşme masasında hedef alındığını belirten Yalçın, sürecin Maliye Bakanlığı’na bağlı KİT Genel Müdürlüğü üzerinden yürütüldüğünü ifade etti. Bu kapsamda KİT’lere yazılar gönderildiğini, daha sonra da tehdit içerikli yeni yazılarla kurumlar üzerinde baskı kurulduğunu söyledi. Sayıştay’a yazı gönderilerek, diğer kurumların denetlenmesi ve kamu zararı iddiasıyla işlem yapılmasının istendiğini dile getirdi.
Tasarruf tedbirleri bahanesiyle koruyucu giyimin bu listeye eklendiğini belirten Yalçın, “Geldiğimiz noktada; kazanımımız sadece geleceğe yönelik engellenmiyor, geçmişe dönük zimmet çıkarılıyor, faiziyle birlikte geri isteniyor ve vergiye konu ediliyor,” dedi.
Yalçın, birçok kurumda bilinçli şekilde bir “korku iklimi” oluşturulduğunu, kamu görevlilerine “Koruyucu Giyimi verirseniz sonunuz bu olur” şeklinde dolaylı tehditler yöneltildiğini ifade etti.
DSİ’de 687 kamu görevlisine zimmet çıkarıldığını ve faiziyle geri ödenmesinin gündeme geldiğini söyleyen Yalçın, KOSGEB ve Sanayi Bakanlığı’nda da benzer kararlar alındığını belirtti. Beş hizmet kolunu etkileyen bu durumun hem kamu çalışanlarını hem de toplu sözleşme taraflarını mağdur ettiğini vurguladı.
Yalçın, açıklamasında “Bugün yeni bir kazanım üzerinden konuşmuyoruz. 2012’den bu yana uygulanan, Maliye temsilcilerinin de onay verdiği bir madde ne oldu da bugün engelleniyor?” diyerek kamuoyuna sorular yöneltti. Servis Hizmeti örneğini hatırlatarak, daha önce yapılan hatalardan dönüldüğünü, aynı sağduyunun bu konuda da gösterilmesini beklediklerini dile getirdi.
Toplu sözleşme masasının "eylem masasına" dönüşmesini istemediklerini belirten Yalçın, kamu işvereninden çözüm üretici bir bakış açısı geliştirmesini talep etti. Yargının da bu konuda “toplu sözleşmelerin üçüncü taraflarca uygulanması gereken bir metin” olduğunu kabul ettiğini söyledi.
Yaklaşan 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde, bu sorunun masayı germemesi gerektiğini vurgulayan Yalçın, Meclis kapanmadan önce acilen yasal bir düzenleme yapılması gerektiğini belirtti. 7. Dönem Toplu Sözleşme’nin sona ermesine yedi ay kaldığını hatırlatan Yalçın, “Yazılar geri çekilsin, Koruyucu Giyim hakkı geçmişten geldiği gibi uygulansın,” dedi.
Son olarak, bu sorunu Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Çalışma Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı ile diğer siyasi yetkililere ilettiklerini aktaran Yalçın, Meclis kapanmadan önce bu hatadan dönülmesi gerektiğini bir kez daha yineledi.
Koruyucu giyim yardımı ne demek?
1) Koruyucu giyim malzemeleri, Kurum tarafından temin edilecek, ayni olarak verilecek ve görev esnasında kullanılacaktır. Bu yardım karşılığında nakdi bir yardımda bulunulmayacaktır.
2) Bay-bayan personel dikkate alınacak; yazlıklar nisan ayında, kışlıklar ise ekim ayında dağıtılacaktır. (İLKHA)