Düzce Söz ve Kalem Gençlik Topluluğu ve birçok öğrenci topluluğu, STKlar ve Rektörün katılımı ile Düzce Üniversitesinde, Gazze'ye destek amacıyla yola çıkan Vicdan Gemisi'ne yönelik siyonist rejim tarafından yapılan saldırıyı kınamak ve siyonist zulme sessiz kalanlara tepki amacıyla yürüyüş yapılıp basın açıklaması düzenlendi.
Düzce Özgür Kudüs Platformu adına bir araya gelen üniversite öğrencileri, Gazze'de yaşanan insanlık dramına dikkat çekti, Vicdan Gemisi'ne yönelik siyonist rejim tarafından yapılan saldırı kınandı.
Etkinlik, Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Açıklamada, Filistin halkına yönelik saldırılar sert bir dille kınandı.
Basın açıklamasında, şu ifadelere yer verildi: 2 Mayıs gecesi, aylardır türlü engellemelere rağmen Filistin’e insani yardım götürmek üzere İstanbul’dan hareket eden Vicdan Gemisi, uluslararası sularda siyonist israil tarafından alçakça hedef alınmıştır. Silahsız, sivil ve yalnızca mazlumlara umut taşıyan bu gemiye yapılan saldırı, açık bir savaş suçu, insanlığa karşı işlenmiş bir vahşettir.
Bu saldırı, yalnızca gönüllülere değil; ümmetin onuruna, vicdanımıza, kardeşliğimize yapılmış bir meydan okumadır. Ne yazık ki dünya yine sessiz, Müslüman ülkeler yine tepkisizdir. İşte tam da bu suskunluk, zalime cesaret, mazluma ihanet olmaktadır!
Siyonist rejim; Kadın, çocuk, yaşlı demeden katliam yapmış, Hastaneleri, okulları, mescitleri bombalamış, Gazze’yi açık hava hapishanesine çevirmiştir. Ve bizler hâlâ kınıyor, izliyor, susuyoruz." denildi.
Siyonist rejim ile yapılan ticaretin kesilmesi çağırısı yapılarak, boykotun önemine dikkat çekilen açıklamada, "Buradan açıkça çağrıda bulunuyoruz: israil’le sürdürülen tüm ticari, diplomatik ve askerî ilişkiler derhal kesilmelidir. israil’le iş tutan şirketler ve kurumlar kamuoyuna ilan edilmeli, boykot kampanyaları yaygınlaştırılmalıdır. Unutmayalım ki boykot bir cihattır ve cihat ise dinin zirvesidir. Yardım gemilerine yapılan saldırıya karşılık, ümmetin ortak ordusu kurulmalı ve abluka fiilen kırılmalıdır. İslam İşbirliği Teşkilatı pasif açıklamalarla değil, sahada caydırıcı adımlarla harekete geçmelidir." ifadelerine yer verildi.
İslam alemine birlik çağrısı yapılan açıklamada, "Ve şunu açıkça ifade ediyoruz: Bugün dünya üzerindeki milyarlarca Hristiyan, farklı coğrafyalarda yaşasalar da ortak bir ruhani lider etrafında toplanabiliyor; sesleri tek çıkabiliyor, iradeleri birleşebiliyor. Bizler ise, aynı kıbleye yönelen, aynı kitaba sarılan bir ümmet olarak dağınık, sahipsiz ve sessiz bırakılıyoruz. "Hristiyanlar nasıl ki dini liderleri öldüğü zaman hemen bir araya gelip yeni lider arayışına girdilerse, Müslümanlar da bir çatı altında bir araya gelip bölünmüşlük halinden bir an önce kurtulmalıdır. Oysa bu ümmetin de; hakkı savunacak, adaleti temsil edecek, onuru ve dirilişi taşıyacak ortak bir sesi, ortak bir iradesi olmalıdır. İnancımızı coğrafyalarla sınırlı tutmadan, ümmet bilinciyle hareket eden bir kardeşlik ruhuna ve güçlü bir temsil makamına bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardır. "Bir milletin zafere ulaşması, ancak Allah’ın rızası doğrultusunda birleşmesiyle mümkündür. Zulme karşı direnen her kalp, nihayetinde Hakk’ın zaferine ulaşacaktır." denildi.
Açıklamada son olarak, "Rabbimizden; ümmeti yeniden diriltecek bir uyanış, bu uyanışa yön verecek bir öncülük ve zalimin değil mazlumun yanında saf tutacak bir birlik ruhu diliyoruz. Bu vesileyle, geçtiğimiz günlerde Boğaziçi Üniversitesinde İslam'a, Müslümanlara, Allah'ın kanunu olan şeriata açıktan yapılan saldırıları şiddetle lanetliyoruz. Saf Suresinde Rabbimizin buyurduğu gibi; "Kafirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır.
Son sözümüz şudur: Zulümle değil; Hakk’ın hâkimiyetiyle yaşanacak bir dünya için burada dimdik ayaktayız, biz varız ve daima var olmaya devam edeceğiz." ifadeleri kullanıldı.
Program, yapılan dua ile son buldu. (İLKHA)