HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanlığı tarafından Ankara’da düzenlenen “Madde Bağımlılığı Paneli” HÜDA PAR GİK Üyesi Hamdullah Er moderatörlüğünde başladı. Panelde, sırasıyla "Bağımlılık ile Mücadele ve Toplumsal Etkileri”, “Uyuşturucu Madde ve Aileye Etkileri", "Uyuşturucuya Bulaşma Nedenleri ve Hayat Hikâyesi" ve son olarak da "Saha Çalışmaları ve Çözüm Önerileri" başlıklı sunumlar gerçekleştirildi.

"Saha Çalışmaları ve Çözüm Önerileri" konusunda bir sunum gerçekleştiren HÜDA PAR Gençlik Politikaları Başkanı ve Mersin Milletvekili Dinç, uyuşturucu ile mücadele topyekûn mücadele edilmesi gereken partiler üstü bir mesele olduğunu vurguladı.

Madde bağımlılığı, en az 'Terörsüz Türkiye' konusu kadar önemlidir”

Dinç, “Belki ıskalanan bir konu ama sinsice evlatlarımızı, gençliğimizi elimizden alan bir tehlikedir. Uyuşturucu dağıtıcıları, baronları da öyle bir terör örgütüdür ki hiçbir gencin ya da insanın ırkına, siyasi görüşüne de bakmıyorlar. Dinine de bakmıyorlar. Türk mü Kürt mü ona da bakmıyorlar. Yani bu öyle bir tehlike arz ediyor ki toplumun tüm kesimini adeta zehirliyor. İradelerini gasp ediyor. Buna yönelik de ciddi mücadele edilmesi gerekiyor.  Uyuşturucuyla mücadele etmek sadece bir siyasi partinin ya da bir sivil toplum kuruluşunun, bir bakanlığın ya da güvenlik güçlerini ilgilendiren bir konu değildir. Topyekûn mücadele edilmesi gereken bir konu ve partiler üstü bir meseledir. Yani hepimize görev ve sorumluluklar düşüyor. Bu konuda biz de raporumuzu hazırladık ve bu raporla ilgili hangi kurumu hangi bakanlığı ilgilendiriyorsa iletişime geçtik. Uyuşturucuyla mücadelede bizim gördüğümüz tespitleri ilgili bakanlığa aktardık ve inşallah bu işin takipçisi olacağız. Bu konuda da gerçekten duyarlılık da var.” dedi.

“Yüz kişiyi tedavi etmeye çalışırken bin kişi uyuşturucuya bulaşıyorsa bu yöntemde sorun var”

HÜDA PAR Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı Üstündağ'dan bahar şenliklerine davet
HÜDA PAR Gaziantep Gençlik Kolları Başkanı Üstündağ'dan bahar şenliklerine davet
İçeriği Görüntüle

Uyuşturucu bağımlılarının tedavisinin zorunlu olması gerektiğini belirten Dinç, “Bağımlı şahıs, sadece kendisine zarar vermiyor, ailesine de zarar veriyor, topluma da zarar veriyor. Bunların göz önünde bulundurulması gerekiyor. Diğer bir konu da kolay erişilebilirliktir. Bağımlıların en büyük tehlikesi aslında uyuşturucu ve zehre rahat bir şekilde ulaşımları var. Bunun engellenmesi gerekiyor. Bağımlılığa aracılık eden maddeler var. Görüştüğümüz çoğu gencin geçmişinde alkol de var. Yani alkol kullandıktan sonra bir diğer basamak bu kez uyuşturucuya gidiyor. Başka ülkelerde alkol satışı nasıl diye araştırmalar yaptık. Mesela Endonezya, Malezya ve İsveç'e baktık. Endonezya’da mesela Açe (Aceh) şehrinde alkol satışı yasaktır. Malezya'da Müslümanlara alkol satışı yasak veya lisanslı marketlerde ancak satılabiliyor. İsveç'te devlet satabiliyor, önüne gelen alkol satamıyor. Bizim ülkemize baktığımız zaman zincir marketlerde bile var. Herkes rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Aslında alkol, gençleri uyuşturucuya götüren bir aracıdır. Bundan dolayı buna yönelik tedbirlerin alınması lazımdır. Bir bağımlıyı tedavi etmek çok zor. Onun tedavi olması, o olgunluğa gelmesi, o zehirden vazgeçmesi gerçekten zordur. Yüz kişiyi tedavi etmeye çalışırken bin kişi uyuşturucuya bulaşıyorsa bu yöntemde sorun var demektir. Her şeyden önce bu bulaş riskini azaltmamız gerekiyor. Yani bu bataklığı kurutmak lazım… Bu sorun hepimizin sorunudur, sadece birinin kucağına atarak 'bu problem sizindir' deyip de işin içinden çıkamayız. Hepimize görev ve sorumluluklar düşüyor.” şeklinde konuştu. (İLKHA)

Kaynak: İLKHA