HÜDA PAR Genel Merkezi’nden yapılan yazılı açıklamada, “Üretim faaliyetinin en temel unsuru emektir. Alın terinin kıymeti bilinmeli ve emekçinin hakkı, alın teri kurumadan eksiksiz ödenmelidir.” ifadelerine yer verildi.

Enflasyonun düşürülme çabalarının başarısız olduğu ifade edilen açıklamada, “Tüm çabalara rağmen enflasyonun ateşi söndürülemiyor. Enflasyon ve yol açtığı hayat pahalılığının önü alınamıyor. Ücret zamları kısa sürede enflasyona yenilip eriyor. Alım gücü her geçen gün daha fazla düşüyor, fiyat istikrarı bir türlü sağlanamıyor. Emekçinin döktüğü alın teri, ne yazık ki geçimini sağlamaya kâfi gelmiyor. 'Emek ve Dayanışma Günü' olarak anılan 1 Mayıs’ı maalesef bu karanlık tabloyla karşılıyoruz.” denildi.

“Emek-ücret adaletsizliği, işçinin alın terini sermayenin doyumsuzluk sarmalına kurban etmektedir”

Ramanlı'dan İl Sağlık Müdürü Solmaz'a ziyaret Ramanlı'dan İl Sağlık Müdürü Solmaz'a ziyaret

Açıklamanın devamında, yüksek işsizlik oranlarının emek sömürüsü için bir araç olarak kullanıldığına dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:

“Enflasyonist ortamın baskın hale geldiği son üç yıllık süreçte sermayenin kâr oranı artmaya devam ederken, üretim faaliyetlerinin ağır yükünü çeken emekçilerin payına düşen ise gittikçe azalmaktadır. İşgücü piyasasının en az yarısı asgari ücretlilerden oluşmakta. Açlık ve yoksulluk sınırları göz önüne alındığında, emekçilerin en az yarısı açlık sınırının altında, insani standartlardan uzak bir hayata mahkûm edilmektedir. Yüksek işsizlik oranlarının yol açtığı ucuz işgücü piyasası nedeniyle emek sömürüsü olarak bilinen emek-ücret adaletsizliği, işçinin alın terini sermayenin doyumsuzluk sarmalına kurban etmektedir. Emek-ücret adaletsizliği üzerine bina edilmiş sistem, sermayeyi bir zümrenin tekelinde baskı ve üstünlük aracına dönüştürürken, aynı sistem alın teri döken işçiye hak ettiğini vermek yerine 'ucuz işgücü' piyasasını hâlâ fırsat olarak görüyor. İşçinin emeğinin karşılığını istemesinin, enflasyonu azdıracak talepler olarak değerlendirilmesi, sosyal adalet ilkesinin sermayenin doyumsuz iştahına kurban edilmesi demektir. Üretim faaliyetinin en temel unsuru emektir. Alın terinin kıymeti bilinmeli ve emekçinin hakkı, alın teri kurumadan eksiksiz ödenmelidir.”

“Sosyal adaletin tesis edildiği mutlu ve huzurlu günlere vesile olmasını diliyoruz”

Açıklamada son olarak şu ifadeler kullanıldı: “Bu vesileyle '1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nün, sermayenin arzuları yerine emeğin karşılığının alındığı, asgari ücret yerine insani geçim standartlarının esas alındığı, dayatılan emek-ücret adaletsizliği yerine sosyal adaletin tesis edildiği mutlu ve huzurlu günlere vesile olmasını diliyoruz.” (İLKHA)

Kaynak: İLKHA